Uzun ve yumuşak tüyleri, kendilerine özgü oyuncu davranışları ve birçok açıdan estetik bulunan çevik fiziksel özellikleriyle bilinen kedilerin insanlar tarafından evcilleştirilmesi, uzun yıllar öncesine dayanmaktadır.
Kedilerin bilim camiasındaki adı Felis catus olmakla birlikte onlar, Felidae olarak geçen kedigiller ailesine mensuptur. Yaklaşık 9000 yıl önce, Neolitik döneme denk düşen bir süreçte evcilleştirildikleri düşünülür.
Kıbrıs’ta bulunan bir insan mezarında bir kediye ait kalıntılara da rastlanması bu durumu destekler niteliktedir.
Antik Mısır’da kutsal kabul edilen kediler, insanların fareler ve haşereler gibi canlılardan korunmasında yardımcıları olmuştur.
Avcı özellikleri gelişmiş olan kediler, zaman içerisinde insanların günlük hayatlarında önemli bir yer edinmiştir ve evlerdeki yerini sağlamlaştırmıştır.
Türkçe’de kullanılan haliyle “kedi” kelimesinin kökeninin Hami-Sami dil ailesinden geldiği düşünülmektedir.
Latince ve bazı Avrupa dillerine de buradan geçmiştir. Diğer yandan bazı dillerde kediler, çıkardıkları kısık seslere benzetildiğinden Kürtçe’de olduğu gibi pisik benzeri kelimelerle adlandırılmıştır.
En yaygın kedi imajı yumuşak ve tüylü olanlar olsa da kedilerin pek çok farklı ırkı bulunmaktadır. Dünya genelinde yaklaşık 70 kedi ırkı olduğu bilinse de bu sayı değişiklik göstermektedir.
Bu türlerden bazıları doğada kendiliğinden bulunurken bazıları laboratuvar ortamında gerçekleşen işlemlerin sonucunda oluşturulan türlerdir.
Bu özel türlerden en yaygın olanlar ise yumuşak ve kalın tüyleriyle tanınan British Shorthair, cana yakın tavırlarıyla ilgi çeken Maine Coon, kısa ve parlak tüyleriyle sıradışı görünen Siyam Kedisi, katlanmış kulaklarıyla bilinen Scottish Fold ve vahşi bir leoparın desenlerini taşıyan Bengal Kedisi’dir.
İstanbul gibi sokak hayvanlarının ve özellikle de kedilerin şehre hakimiyetinin yüksek olduğu ve insanların yürürken, spor yaparken ya da sosyalleşirken kedilerle iç içe olduğu şehirlerde sokak köşelerinde, caddelerde, sahil yollarında hatta binaların çatılarında onlarca kediye rastlamak mümkündür.
Özellikle de sokak kedileri, çevik, güçlü ve dengeli bir fiziğe sahiptir. Esnek omurgaları, onların bir çatıdan diğerine ya da yüksek bir duvarın ötesine geçmelerine olanak sağlar.
Yüksek sıçrayışları kolayca gerçekleştirdikleri gibi kapı altlarından ve kafaları büyüklüğündeki deliklerden de kolaylıkla geçebilirler. Bu esneklik ve donanım, kedilerin avcılık yeteneklerini de ön plana çıkarmaktadır.
Bu özelliklere sahip kedilerin ortalama yaşam süresinin 12-15 yıl arasında olduğu kaydedilmiştir. Ancak özenli bir bakımla bu yaşam süresi 20 yıl ve üzerine ulaşabilir.
Örneğin bilinen en yaşlı kedi Creme Puff, 38 yıl hayatta kalmıştır.
Kedilerin bir diğer dikkat çekici özelliği ise karanlıkta görme becerileridir. Düşük ışıkta keskin bir görüşe sahip olan kediler, bu özelliklerini gözlerinde bulunan tapetum lucidum adlı yansıtıcı bir dokuya borçludur.
İşitme ve koku alma duyuları bakımından ele alınırsa, kedilerin insanların işitme kapasitesinin üzerinde olan sesleri duyabildiği bilinmektedir.
Bu sayede kediler kemirgenlerin çıkardığı tiz sesleri de kolaylıkla tespit edebilirler.
Koku alma duyuları da oldukça gelişmiş olan kedilerin sahip olduğu Vomeronazal (Jacobson) organı feromonları algılamalarını ve çevrelerini analiz etmelerini kolaylaştırır.
Kedilerin bir diğer ayırt edici özelliği yüzlerine ilk bakışta dikkat çeken uzun, kalın ve bir reseptör gibi hareket edebilen bıyıklarıdır.
Cisimlere dokunarak ya da hava akımlarını algılayarak yön bulma duygularını arttıran bu bıyıklar, sinir sistemleriyle bağlantılıdır.
Bu da onların hızlı aksiyon almalarını sağlar.
Ayrıca kedilerin sahip olduğu keskin pençeler, en küçük avları bile onlara karşı savunmasız kılmaktadır.
Avlarını geri çekilebilen pençeleriyle patilerinin arasına alan kediler, bu küçük avları öldürmeye uygun diş yapılarıyla kedigillerin diğer üyelerine benzer.
Özellikle geceleri avlanan kediler, gündüz uykularıyla ihtiyaç duydukları enerjiyi depolar.
Bu ilgi çekici fiziksel özelliklerine ek olarak kediler bağımsız yapılarıyla ünlüdür.
Bu durum, kedilerin vahşi atalarının yalnız avlanma alışkanlıklarına dayanmaktadır.
Yine de kediler, sosyal canlılar oldukları gibi insanlarla güçlü bağlar kurabilir, onlara sürtünme ya da mırlama gibi davranışlarla sevgilerini ifade edebilirler.
Diğer yandan tıslama, hırıltı ve gırtlaklarından çıkardıkları çeşitli seslerle çevrelerine uyarı ve tehdit mesajları iletebilirler. Benzer biçimde kedilerin kuyruklarının konumu da onların ruh hali hakkında bilgi verir.
Söz gelimi, dik ve gergin duran ya da yere hızla vuran bir kuyruk tedirgin ve alarmda bir kediyi ifade eder. Bu davranışlarının yanında kediler, zamanlarının yaklaşık yarısını tüylerini yalayarak geçirir.
Böylece tüylerini temiz tutar, vücut sıcaklıklarını düzenler ve parazitlerden korunurlar. Yine de kedilerde aşırı gözüken tüy yalama davranışı, stres veya bazı sağlık sorunlarının göstergesi olabileceğinden takip edilmelidir.
Antik dönemde Mısır’da ziraatle ilgilenen kişilerin kedilerin zararlı kemirgenler, haşere ve böcekleri avlayarak onlara yardımcı olduklarını fark etmesi, kedilerin evcilleştirilme serüveninde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Günümüzde ise evde bir veya birden fazla kedi besleyen ya da sokaktaki kedilerle düzenli olarak ilgilenen kişiler kedi bakımı hakkında bilgi edinmeye çalışmaktadır.
Zira kedi bakımının aksatmadan yapılması onların sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmeleri açısından oldukça önemlidir.
Bu konuda kedilerin beslenmesi, su tüketimi, düzenli veteriner kontrolleri, fiziksel ve zihinsel aktiviteler gerçekleştirmeleri, hijyen ve tüy bakımı konuları takip edilmesi gereken önemli başlıklardandır. Kedilerin beslenmesi, bu başlıklar arasında en elzem olanlardandır.
Doğası gereği zorunlu etobur memelilerden olan kedilerin diyetlerinde hayvansal proteinlere yer verilmelidir.
Zira kedilerin yanlış veya yetersiz beslenmesi, sağlık sorunlarına sebep olabilir. Bu noktada kedi mamaları ve çeşitlerini özenle araştırmak ve kediye uygun besinleri seçmek önem arz etmektedir.
Genel olarak kedi mamaları; ıslak, kuru ve yarı nemli mama olmak üzere üçe ayrılır.
Kuru mama (dry food) uzun süre saklanabilir olması, kedilerin diş sağlığına olumlu etkileri ve ekonomik olmalarıyla öne çıkar.
Ancak kuru mamalarda nem oranı görece düşük olduğundan kedinizin daha fazla su içtiğinden emin olmak önemlidir. Kuru mamalar genel olarak (tavuk, balık, sığır eti vb.), karbonhidratlar (pirinç, mısır, buğday) ve yağların karışımından oluşur.
Ayrıca vitamin ve mineral takviyeleri de içerir.
Islak mamalar ise içerdiği görece yüksek nem oranı sayesinde kedinizin sıvı alımına destek olur. Kediler için sindirimi kuru mamalara göre daha rahat olan ıslak mamalar, yüksek oranlarda hayvansal protein içerir ve kediler için doğal bir nem kaynağı işlevi görür.
Kedinizin beslenmesinde mamaların yanında bir o kadar önem arz eden diğer konu da güvenilir ve besleyici gıda takviyeleridir.
Bu noktada MALLY PET FISH OİL (Balık yağı) Omega-3 ve Omega-6 Katkılı Pet Gıda Takviyesi hem zengin içeriği hem de MALLY PET kalite güvencesiyle kedileriniz için en iyi tercih olacaktır.
Mally Pet Fish Oil, kedinizin yağ asidi ihtiyaçlarını karşılamak üzere özenle tasarlanmıştır. Bu gıda takviyesi sayesinde kedinizdeki tüy dökülmesi azalır, diş ve diş eti sağlığına olumlu katkılar sağlanır, aynı zamanda Mally Pet Fish Oil, kedinizin bağışıklık sistemini güçlendirir.
Dahası, aşağıdaki linkten ulaşabileceğiniz Mally Pet Fish Oil (Balık Yağı) kalp, göz sağlığı ve sindirim ve dolaşım sisteminin düzenlenmesini sağlarken kemikleri de güçlendirir.
Kedilerin günlük almaları gereken besin miktarı yaş, kilo, aktivite seviyesi ve sağlık durumu gibi koşullara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Kedi maması paketlerinin üzerinde yazılmış olan tavsiye edilen günlük tüketim miktarları rehber alınabilir.
Örneğin, ortalama 3-4 kg ağırlığındaki yetişkin bir kedinin günlük 40-60 gr kuru mama veya 1-2 paket (85-100 gr) ıslak mama uygun görülür.
Diğer yandan yavru kediler gelişimlerine devam ettiklerinden yetişkin kedilere nazaran daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar, bu nedenle de yavru kedilerin öğün sayıları daha fazla olmalı ve yüksek kalorili, sindirimi kolay mamalara yönelmek doğru bir tercih olacaktır.
Özellikle de kuru mama tüketen kediler, bol su tüketmelidir.
Bu tüketimi teşvik etmek adına kedilerin su kabına her gün taze su koymak ve su kabını temiz tutmak önemlidir.
Ayrıca kedinizin zevkine uygun seramik ya da çelik kaplar daha sağlıklı seçeneklerdir. Akarsular gibi hareketli su kaynaklarından su içmekten hoşlanan kediler için su çeşmeleri (fıskiyeli su kapları) da tercih edebilir ve su tüketimini daha keyifli hale getirebilirsiniz.
Düzenli Veteriner Kontrolleri: Olası sağlık sorunlarının önüne geçmek ve erken teşhis koyabilmek için düzenli gidilen veteriner kontrolleri vazgeçilmezdir.
Aşılar ((kuduz, FVRCP gibi), parazit tedavileri ve diş bakımı gibi temel sağlık pratikleri de özenle takip edilmelidir.
Fiziksel ve Zihinsel Aktivite: Enerjik ve çevik doğaları gereği kediler, aktif bir yaşam sürerler. Kedi tırmalama tahtaları, zeka oyuncakları veya ip oyunları gibi çeşitli aktiviteler ve araçlarla kedinizi eğlendirirken fiziksel ve zihinsel aktivitelerini etkinleştirebilirsiniz.
Böylece kedilerin stresi azalırken kilo kontrolü de sağlanmış olur. Bu noktada kedinizin patilerini ve pençelerini rahatsız etmeyecek, güvenle ısırmasına ve tırmalamasına izin verebileceğiniz kedi oyuncakları seçmek önemlidir.
Diğer yandan sesli oyuncaklar da kedinizin oyun keyfini katlayarak uzun ve eğlenceli bir oyun vaktine yer açacaktır. MALLY PET Turfhead - El Yapımı Sesli Kedi ve Köpek Oyuncağı tam da kedinizin bu ihtiyaçları düşünülerek el emeği ile tasarlanmıştır.
Kedilerinizin bayılacağı kürk ipliği dokusuyla bu Turfhead, iç kısmında ise kedilerin merakını daha da celbedecek yoğun sesler çıkaran sağlam bir düdük barındırır.
linki üzerinden ulaşabileceğiniz MALLY PET Turfhead El Yapımı Sesli Kedi ve Köpek Oyuncağı, hem iç hem de dış mekanlarda kullanıma uygun tasarımına ek olarak kedinizin dişlerinin temizliğine de katkı bulunarak ek avantajlar sunar.
Hijyen ve Tüy Bakımı: Temizlik alışkanlıkları ve sürekli kendilerini yalama ritüellerine rağmen kediler tüy bakımı ve hijyen konularında kendilerini sahiplenen kişilerin desteğine ihtiyaç duyar.
Bu sürecin ilk adımı, kedilerin tüylerinin taranmasıdır. Kısa tüylü kediler için haftada bir tarama yeterli olurken uzun tüylü kediler günlük olarak taranmalıdır.
Bu sayede kedilerin tüyleri daha az dökülürken ciltlerindeki doğal yağların da daha eşit bir biçimde tüylerine dağılması ve doğal bir bakım yapması sağlanır.
Diğer yandan kedi kumunun temizlenmesi de kedilerin hijyeni açısından oldukça önemlidir. Düzenli olarak temizlendiğinde kedi kumu kedinize daha konforlu ve hijyenik bir deneyim sunar, ayrıca evinizin hijyenini de korumanızı kolaylaştırır.
Kedilerin kum kabı, evdeki kedi sayısına bağlı olarak günlük en az bir defa temizlenmelidir.
Kedi sahiplenen ve evde kedi besleyen hatta kedilerle kısıtlı da olsa zaman geçiren kişilerin stres seviyelerinin azaldığı, psikolojik iyi olma halinin arttığı gözlemlenmiştir.
Araştırmalara göre kedilerle etkileşimde bulunmak, onlara temas etmek insan sağlığı üzerinde pek çok olumlu etkiye sahiptir. Öncelikle, yaklaşık 120-140 Hz arasında titreşim yayan kedilerin mırlama sesleri, stresin azalmasını ve kan basıncının düşmesiyle rahatlamayı sağlar.
Benzer biçimde, kedilerle büyüyen ve etkileşime geçen çocuklarda alerjik hastalıklar ve astıma karşı daha yüksek bağışıklık geliştiği gözlemlenmiştir. Sahiplerine duygusal destek sunan kediler, insandaki yalnızlık hissinin giderilmesini destekler.
Kedilerle vakit geçiren kişilerde sevgi ve bağlanma hormonu olarak bilinen oksitosin salgılanır. Bu hormon sayesinde mutluluk hissinde artış sağlanmaktadır.
Ayrıca oyuncu ve hareketli doğalarıyla bilinen kediler, onlarla etkileşime geçen kişileri fiziksel aktiviteye teşvik eder. Özellikle yaşlı bireylerde bu durum, hareketsizlikten kaynaklanan rahatsızlıkların etkilerini azaltacaktır.
Kediler, köpeklerde gözlemlenen ve başarıya ulaşan itaat davranışları konusunda eğitim almaya uygun değildir. Buna rağmen bazı temel davranışlar, kedilere olumlu pekiştirme yöntemiyle öğretilebilir. Ödül maması, bu eğitimde kullanılan unsurlardandır.
Kedinizin yapmasını istediğiniz davranışı gözlemlediğinizde ödül maması vermek, bu davranışlarını pekiştirecektir. Ancak bahsedildiği üzere bağımsız doğasıyla öne çıkan kedilerin bir davranışı pekiştirmesi uzun zaman alabilir ve sabırla tekrar etmeyi gerektirir.
Ayrıca kendi güvenli alanlarını belirlemek isteyen kediler için zorlayıcı eğitim yöntemleri uygun değildir.
Her yıl Ağustos ayının 8’inde kedilerin dünyadaki varlığı ve insanlarla olan dostça ilişkilerini kutlamak adına Dünya Kedi Günü kutlanmaktadır. Bu özel günde insanlar, kedilerin onların hayatındaki önemini ve yerini bir kez daha vurgulama fırsatı elde etmektedir.
Kedi yaşı hesabı, insanların yaş hesaplarından daha farklı bir yöntemle gerçekleştirilir. Örneğin, bir kedi ilk yaşını tamamladığında bu insan yaşı ile 15 yıla denk düşer.
İkinci yaşını tamamlayan bir kedi ise insan yaşı ile 24 yaşında kabul edilir. Sonraki her yıl için bir yıl 4 insan yılına eşittir. Bu sebeple kedilerin yaşını değerlendirirken bu formül dikkate alınır.